Hoşgeldin kadınım benim hoş geldin Yorulmuşsundur Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını Ne gül suyum ne de gümüş leğenim var Susamışsındır Buzlu şerbetim de yok ki ikram edeyim Acıkmışsındır Sana beyaz keten örtülü sofralar da kuramam Memleket gibi yoksuldur odam Hoş geldin kadınım benim hoş geldin Ayağını bastın odama Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi Güldün, güller açıldı penceremde Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler Gönlüm gibi zengin Hürriyet gibi aydınlık oldu odam